[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bu hafta seyrettiğim TSL maçlarında hiç gol görmedim. Benim şanssızlığım mı, yoksa oyunun cilvesi mi bilemeyeceğim! Beklendiği gibi bir maç oldu. Öncelikle bunu söyleyeyim. Maçtan önce ne düşünüldüyse aynen sahadaydı. Oyunu kontrol eden taraf Bursaspor'du. Gençlerbirliği son haftalarda olduğu gibi savunma yaptı ve Bursaspor, bulduğu pozisyonları kaçırınca galibiyete ulaşamadı.
Ozan İpek'in yerinde oynayan Volkan Şen, sahanın en iyi oyuncularındandı. Girdi, çalım attı, kanadını verimli kullandı. Arkasında oynayan Mustafa Keçeli ile yaşadıkları anlaşmazlıklara rağmen verimini korudu. Fakat, şunu söylemeden geçemeyeceğim. Ozan İpek yine de arandı Ankara'da. Onun bitiriciliği, en çok aranandı.
Rakibi bir türlü çözemedi Bursaspor. Kanatları denedi, sıfıra inmeye çalıştı, kimi zaman başardı da ama ortalar ya yanlış yerlere gitti ya da topla buluşan futbolcu yanlış vuruş yaptı. Maçın dönüm noktası, Sercan Yıldırım'ın kaçırdığı goldü. Sağdan gelişen atak, gole doğru emin adımlarla gidiyordu ki Sercan'ın kötü vuruşunu Serdar kurtardı.
Kanatlardan gol gelmeyince haliyle ortaya yöneldi tüm gözler. Batalla kimi maçlarda yaptığı gibi bu maçı da kurtarabilirdi ama iyi oynadığını söyleyemeyeceğim. Güçlü Gençlerbirliği orta sahası arasında çoğu zaman ezildi. Alıştığımız, ceza sahasına sürpriz koşularını da yapamadı. Zayıf kaldığı apaçık ortadaydı.
Bursaspor bu beraberlikle ciddi bir avantaj kaybetti. Bu maçı kazanmış olsa Galatasaray'a puan kaybetme lüksü olacaktı fakat artık bu lüks Beşiktaş'ın eline bakıyor. Aksi takdirde ipler, Fenerbahçe'nin eline geçti diyebiliriz.
Gençlerbirliği çok kısır bir futbol oynadı. En net pozisyonları Vranjes'in uzaktan çektiği şuttu. Thomas Doll bu tarzıyla beni hayal kırıklığına uğratıyor. Tamam, defans yapmak çok önemli ama arada ileri de çıkmak gerek. Gençlerbirliği, ofansif futbolcular oynatsa bile ileri gidemiyor. Gençlerbirliği, neo-Anadolu takımı kültürünü son haftalardaki performansıyla başarıyla canlandırıyor.
Serdar Kulbilge çok iyiydi. Haftalardır gol yemiyordu, bu hafta da yemedi. Ulusal takım için iyi bir alternatif olabilir. Serdar'ın dışında Aykut ve Cem Can ekstra performanslar sergiledi. Gençlerbirliği aldığı 1 puanı en başta bu üçlüye borçlu. Bu maç, Gençlerbirliği için tam bir ölçü değil. Onları, kendilerinden zayıf bir takım karşısında seyretmek lazım.
Fırat Aydınus maça etki etmeyecek bir performans sergiledi. Garip bir penaltı pozisyonu vardı ve muhtemelen epey tartışılacaktır ama orada çalınacak bir penaltı epey ağır kaçabilirdi. Fakat öyle bir pozisyon yaşandı ki görünüşe göre penaltı. Fırat Aydınus'un tek hatası, malum pozisyondaki faulü görememesi oldu. Pozisyonda Gençlerbirliği lehine, kambura yatma çalınabilirdi.
*Vize haftasının içinde olduğumdan bu haftaki akış biraz yavaş seyredecek. Bunun için hepinizden özür diliyorum. Fakat, bir sürpriz var. Uzun zamandır hazırladığım "TSL'de Pilot Takımlar Rehberi" yazım, hafta içerisinde yayınlanacak.